TOKYO-BAŞKA BİR GEZEGEN

TOKYO

Tokyo …

Bugün Japonya’dan döneli tam 5.5 ay oldu ve ben hala orada olanları aşamadım. Biz nereye gittik, ne yaşadık? Güney Kore‘yi de tabii ki aşamadık ama Japonya daha ilginçliklerle dolu bir ülkeydi.

Japonya’ya gitmeden önce karşıma bir video çıkmıştı. Videoda diyor ki: “Kendine bir iyilik yap ve Japonya’ya git.” Bu cümlenin anlamını şu an daha net idrak ediyorum.

Oyun salonlarıyla, sokaklarda dolaşan anime kızlarıyla, mekanlardaki çalışanların sıcakkanlı halleriyle, ilginç kostümlü insanlarıyla ve en önemlisi gezilecek binlerce yeri olmasıyla herkesin hayatında bir kere görmesi gereken ülkelerden birisi. Ama bağımlılık yapıyor söyleyeyim. İnsanın tekrar tekrar gidesi geliyor. Özellikle Kyoto’ya kalbimi bırakıyorum. <3

JAPONYA’YA GİTMEDEN ÖNCE BİLİNMESİ GEREKENLER

1- Japonya bizden vize istemeyen bir ülke. Uçakta verilen formları doldurup giriş yapabilirsiniz. visitjapanweb sayfasından gitmeden bilgileri doldurup Qr kodu da alabilirsiniz. Ben almıştım ama hiç sorulmadı ve göstermedim.

2-Ülkenin priz tipi bizimkilerle uyumlu değil. Giderken dönüştürücü alabilirsiniz fakat çoğu otel isterseniz dönüştürücü veriyor. Biz almadık.

3-Ülkede İngilizce bilen kişi sayısı yok denecek az. Fakat daha kötü haber çeviri programıyla bile iletişim kuramayıp sinir krizi geçireceğiniz dakikalar yaşayabilirsiniz.

4-Her istediğiniz yerde sigara içemiyorsunuz. Mekanların çoğunda, mekan önlerinde, ana caddelerde sigara içmek yasak. Sigara odalarında ya da kuytu köşe yerlerde içebilirsiniz. Ayrıca tren istasyonlarında hatta Shinkansen trenlerinde sigara içme odaları var.

5-Eğer yanınızda nakit paranız yoksa tren istasyonlarında mahsur kalabilirsiniz zira kart geçmiyor. Nakit yenimiz bittiğinden bizim mahsur kalmışlığımız var. Euro olarak 200 euro ve 500 euro vardı yanımızda. Exchange ofisleri anlamadığımız bir şekilde istediğimiz miktar bozmadı. Makineler ise tüm parayı yene çevireceklerinden ve son günlerimiz olduğundan kendi bankamatik kartımızla 7-Eleven marketteki atm den direkt yen çektik.

6-İstasyonlarda su çeşmeleri var ücretsiz suluğunuzu doldurabilirsiniz. Oraya giderken büyük boş bir şişe götürün.

..

7-Adım başı otomatlar var ve marketlerden pahalı değil. Oradan bir şeyler alırken tereddüt etmeyin.

8-Family mart marketlerden ısıtabileceğiniz yiyecekleri ve lezzetli içecekleri deneyimleyin. C.C lemon yazan içeceği bulun ve hayatınızdaki en lezzetli frappeyi için. Detaylara “Japonya Yemekleri” yazımda ayrıca değineceğim.

9-Japonya da Kore gibi kurallara uyma konusunda aşmış durumda. Yolda araba olmamasına rağmen yaya ışığı yanmadığı müddetçe yerlerinden kımıldamıyorlar. Sanırım cezası var. İstasyonlar aşırı kalabalık olmasına rağmen ise merdivenlerde de harika bir nizam var. Sadece size tek uyarım metro doluysa binmeyin. İtikleye itikleye sizi pestile döndürüyorlar. Biz denemek için bir duraklık bindik inene kadar nedenini anlayamadığımız bir şekilde gülme krizi içerisindeydik. 🙂

10-Japon insanları çok kibar. Herkes kendi halinde. Kendinizi bu ülkede turist gibi değil de onlardan biri gibi hissediyorsunuz. Dönüp bakmıyorlar bile size!

11-Japonya’da yılda yaklaşık 2000 deprem oluyor. Eğer denk gelirseniz korkmayın. Binalar dayanıklı.

12-Dünyanın en güvenilir ülkelerinden. Bir şeyinizin çalınma riski olmadan özgürce sokaklarda dolaşabilirsiniz.

13-Ülkede çöp kutusu yok. Buna rağmen sokaklar çok temiz. Bir marketin içine girerek çöplerinizi atabilirsiniz ya da yanınızda taşıyıp çöp kovası görene kadar gezdirebilirsiniz. Ben bir kere bunalıp kahve bardağımı otobüse bırakıvermiştim. 🙂

JAPONYA’YA NE ZAMAN GİDİLMELİ?

Bu sorunun cevabı şüphesiz bahar ayları olmalı fakat mart-nisan-mayıs gibi zamanlarda izni olmayanlar mecbur yaz aylarında gidecek. Sel falan olup selde kaybolmadığımız sürece diğer durumlar bir şekilde atlatılıyor.

Haziran ve Temmuz’da Japonya tsuyu olarak bilinen yağmur sezonunu yaşar. Etkili sağanak yağışlar ve sel riski yüksektir.

Ağustos ve Ekim ayları ise tayfun olayının en çok yaşandığı aylardır. Özellikle Japonya’nın güney bölgeleri ve sahil kesimleri tayfundan daha çok etkilenir.

Ama Japonya sevdamız varsa ve başka da vaktimiz yoksa her türlü riske girilip oraya gidilecek! 🙂 Biz ağustos sonlarında oradaydık. 7 günlük Japonya gezimizde yalnızca bir kez Kyoto’da tapınakta iken şiddetli yağmura yakalandık. Öyle ki şehir genelinde anonslar, alarmlar çaldı. Tapınağın girişine itfaiye ve güvenlikler geldi. Bir müddet tapınakta kaldık ama şikayetçi miyim? Asla çok güzeldi. Tanımadığım, farklı milletlerden insanlarla aynı yerde mahsur kalmak zevkliydi. Bir ara korkar gibi oldum ama sonra dedim ki: “Bir daha burada dünyanın bir ucunda bu insanlarla oturamayacaksın. Hayatında tek olduğunu bildiğin bir an yaşıyorsun. Tadını çıkar.!”

TOKYO KAÇ GÜNDE GEZİLİR?

Tokyo’yu gezmek için en az 4 gün ayırmalısınız. Bu 4 güne Fuji’yi sıkıştırabilirsiniz ya da rahat rahat gezebilirsiniz. Eğer 1 gününüzü alışverişe ayırmak isterseniz 5 güne çıkarabilirsiniz.

Diğer şehirleri de görmek istiyorum ve çok da vaktim yok derseniz Tokyo 2 günde bile gezilebilir. Her yeri göremeyiz tabii ama şehrin kültürünü tanımak için yeterli.

TOKYO’DA NEREDE KONAKLANIR?

Hotel Keihan Yotsuya

Biz Hotel Keihan Yotsuya‘da konakladık.

Shinjuku bölgesinde olan otelimiz tren istasyonuna çok yakındı. Diğer Japon otellerinde olduğu gibi burada da aklınıza gelecek çoğu kişisel bakım ürünü mevcuttu. Çalışanlar çok ilgili, odalar temiz ve yeterli genişlikteydi.

Otel 3 yıldızlı olup sessiz bir semtte yer alıyor. Gerçi Japonya’da her yer sessiz. 🙂 Booking puanı ise 8.3. Tavsiye ederim.

Tokyo’da konaklamak için Shinjuku ya da Shibuya bölgelerini tercih edebilirsiniz. Buralar en hareketli bölgeler. Gezilecek yerlere de yakın.

Japonya’da kahvaltı dahil odalara fazladan para vermeyin. Bir tanesini bile yiyemeyebilirsiniz. Japon konseptli otel kahvaltılarında domuz sosisi, neyden yapıldığını bilmediğim köfte, yağsız-tuzsuz pilav, patlıcana benzer ama tadı değişik bir yemek ve görüntüsü hoşuma gitmeyen alışık olmadığımız tatlar oluyor.

Otelleri kahvaltı içeriğine bakıp tercih edebilirsiniz ama bunun yerine Japon marketlerde çok çeşitli ve uyguna güzel yiyecekler var. Domuz eti yemek istemezseniz bunu belirtin. En iyi seçenekler, kızartılmış tavuklar (ısıtabiliyorsunuz) ya da tavuklu hamburgerler olabilir. Ya da ünlü fastboot zincirleri mekanlarında takılabilirsiniz.

TOKYO’YA ULAŞIM

Biz Güney Kore’nin Busan şehrinden Narita Havaalanı‘na gittik. Biletlerimi önceden Booking.com’dan aldım. Tüm otel rezervasyonlarımı da oradan yaptım takibi kolay oldu.

Kore’nin havayolu firması olan Jeju Air ile uçtuk. Uçuş 2 saat sürdü.

Türkiye’den Narita Havaalanı‘na ya da Haneda Havaalanı‘na gitmek için ise ucuza bilet sitesini takip edebilirsiniz. Sık sık kampanyalar oluyor. Ben Güney Kore biletimi oradan almıştım ve yine Booking.com sitesi aracılığıyla.

Narita Havalanı’na indiğimizde bize hiçbir soru sorulmadı. Görevli Türkçe kelimelerle teşekkür edip ve tamam tamam deyip bizi ülkeye sıcak bir karşılamayla aldı.

HAVAALANINDAN TOKYO’YA ULAŞIM

Narita Havaalanı-Tokyo

Havaalanında ilk işimiz paramızı yene çevirmek oldu. İkinci olarak tüm Japonya’da tüm toplu taşıma araçlarında kullanabileceğimiz Suica Card aldık. Üçüncü olarak ise Tokyo-Kyoto seyehatimiz için Shinkansen-Nazomi hızlı tren bileti aldık.

Artık Tokyo’ya gitmeye hazırız ama nasıl? Şöyle;

Yine kendi yaptığımı anlatıp kafanızı hiç bulandırmayacağım. Biz “Welcome Suica Card” aldık. İçerisine 1000 yenlik bir ödeme yapmanızı istiyorlar kartı alabilmeniz için ama o parayı kullanabiliyorsunuz. Kartın içinde paranız kaldıysa onu geri alamıyorsunuz. O yüzden aşırı yükleme yapmayın. Yanınızda ufak miktarda dolar ya da euro bulundurun yeterli. Her yerde Exchange makineleri var.

Tokyo içi metro fiyatları yaklaşık 200 yen ona göre hesabınızı yapabilirsiniz. Ayrıca diğer şehirlerde de uzak mesafe gitmeyecekseniz metro ya da otobüs fiyatları 200 yen civarı.

..

Bir de yeşil renk olan normal Suica kart var. Bu kart 10 yıllık. İçinde para kalırsa geri alabiliyorsunuz.(marketler yardımcı oluyor.) Ayrıca bu kartı almak için 500 yen depozito ödemelisiniz.

Ulaşım kartını ve Shinkansen hızlı tren biletlerinizi JR TİCKET OFİS yazan yerden alabilirsiniz. Eğer bulamazsanız çeviri programınıza “Welcome Suica?” gibi kısa bir şey yazıp oradaki görevlilere ya da İnformation‘a sorun.

Ulaşım kartınızı aldıktan sonra Ticket ofisinin hemen karşısındaki Suica makinelerinden kartınıza yükleme yapabilirsiniz. Nasıl yapıldığına dair videolar Instagram hesabımda mevcut. Gitmeden oraya da muhakkak göz atın.

Havaalanında yapmanız gereken işlemleri bitirdikten sonra Tokyo’ya ulaşmak için yine aynı katta bulunan “Narita Express” bilet ofisinden ayrıca bir bilet satın alın. Narita Express hızlı tren sizi 50 dakikada Shinjuku‘ya götürüyor. 2024 fiyatı 3250 yen.

Shinjuku’da indikten sonra ise gerisi Google Maps‘te. Japonya’da nasıl Google Maps kullanacağınızı yine Instagram hesabımda detaylı anlattım. İzlemenizi öneririm.

JR PASS ALMALI MIYIM?

6 günlük Japonya gezimiz boyunca 24 sefer metro+otobüs kullandık. Bunlardan bir tanesi Shinkansen-Nozomi hızlı treni. Bir tanesi ise Tokyo-Shinjuku arası Narita Express hızlı treni.

Tokyo, Kyoto, Osaka ve Nara şehirlerini ziyaret ettiğimiz seyahatimizde ulaşıma bir kişi 25000 yen yaklaşık 5700 tl harcadık.

Japan Rail Pass ise bir kişi için 53000 yen, 12177 tl.

Biz Hiroşima‘ya da gitmek istiyoruz derseniz. Osaka-Hiroşima arası Shinkansen hızlı bilet fiyatı 11150 yen yani 2548 tl. Gidiş-dönüşü de katsanız Jr Pass parasından yine az.

Jr Pass’iniz olsa bile Nozomi hızlı trene binemiyorsunuz. Ayrıca kendi sayfasında yazan bilgi şu şekilde “JR Pass, şehirler içindeki metro veya tramvaylara binmenize izin vermez.”

Yine de Jr Pass almak isterseniz bu siteden inceleyebilirsiniz.

TOKYO’DA GEZİLECEK YERLER

METROPOLİTAN BİNASI(TMG):GÖZLEMEVİ

Tokyo

Ücretsiz bir şekilde Tokyo manzarasını izlemek isterseniz burası tam size göre.

Gözlemevi; kuzey gözlemevi ve güney gözlemevi olmak üzere iki kısımdan oluşuyor.

Çalışma saatleri ;

Güney Gözlem Odası: 9:30~22:00 (son giriş 21:30)
Kuzey Gözlem Odası. : 9:30~17:30 (son giriş 17:00)

Tatil günleri ;

Güney Gözlemevi her ayın birinci ve üçüncü Salı günü kapalıdır.
Kuzey Gözlemevi her ayın ikinci ve dördüncü Pazartesi günü kapalıdır.


OMOIDE canlı piyano performansı açılış saati;
10:00~12:00 / 14:00~16:00 

*Dünyaca ünlü avangart sanatçı Yayoi Kusama‘nın yönetiminde dekore edilmiş bir kuyruklu piyano, Güney Gözlemevi’nde sergileniyor.

..

Kuzeydoğu Yönü

Bu yönden Tokyo Skytree‘yi görebilirsiniz

Güneydoğu Yönü

Bu yönden Shinjuku Gyoen ve Meiji Jingu‘yu görebilirsiniz.

Güneybatı Yönü

Bu yönden Shinjuku Park Kulesi ve Tokyo Opera Şehir Kulesi‘ni görebilirsiniz.

Batı Yönü

Bu yönden baktığınızda uzaktan Fuji Dağı‘nı görebilirsiniz. Fuji Dağı, serin hava ve iyi görüş mesafesi sayesinde aralık ve şubat ayları arasında en iyi şekilde ortaya çıkar.

SHİNJUKU SOKAKLARI

Japon usulü barlara İzakaya denir. Japon kültürüyle iç içe olup bir şeyler atıştırmak isterseniz bu mekanlardan gözünüzün kestirdiğine girin.

Golden Gai bölgesi; Tokyo-Shinjuku-Kabukicho‘da yer alan, 200 ü aşkın küçük barlarıyla ünlenmiş, dar sokaklarında yürüyüp 5-6 kişilik barlarında sakenizi yudumlayacağınız ve en önemlisi Japon kültürünü deneyimleyebileceğiniz bir yer. Japonya gezinize İzakaya’larla beraber bu barları da muhakkak ekleyin.

*Shinjuku‘da dolaşırken sokakta ellerinde pankartlarla bekleyen ya da size bir şeyler söyleyip sizi bir yere davet eden anime kızlara ya da erkeklere denk gelme ihtimaliniz çok yüksek. Bu kostümlü gençler, kız barlarına ya da erkek barlarına müşteri çekmeye çalışıyorlar.

Ellerindeki pankartlarda “40 dakikalığı 2000-3000 yen ve sınırsız içecek” yazıyor. Barlarda ise neler döndüğünü Allah bilir. 🙂

Shinjuku’da bu barlardan çokça var. Aman deyim bilmediğiniz yerlere girmeyin.

Hotel Gracery Shinjuku‘nun üst katına yerleştirilmiş devasa bir Godzilla Heykeli kafası. Godzilla ise Japon kültürünün en ünlü canavarlarından birisi.

Uyguna ürünlerin satıldığı mağaza.

Burası oyun salonu. Oyunlar genelde 100 yen.

Kura Sushi mekanına girişte sizi bir ekran karşılıyor. Burada oturmak istiyorum ve rezervasyonum yok butonuna tıklarsanız size bir sıra numarası veriliyor. Sıranızı bekliyorsunuz ve numaranız ekranda gösterildiğinde makineden oturma yerinizi belirten fişinizi alıyorsunuz. Sonra show başlıyor. Önerdiğim ve tadı hala damağımızda olan 2 seçeneği Instagram hesabımda Tokyo hikayelerime sabitledim. Kesinlikle deneyin.

Bazen sıra beklerken tüm vaktinizi harcıyormuşsunuz gibi geliyor fakat yemeği yedikten sonra değdi diyorsunuz. Burası öyle bir yerdi.

SENSOJİ TAPINAĞI

SENSO-Jİ

Tokyo’nun Asakusa bölgesinde yer alan Sensoji, şehrin en eski Budist tapınağıdır.

Efsaneye göre iki kardeş, bölgedeki Sumida Nehri‘nde balık tutarken merhamet tanrıçası Kannon‘un heykelini yakalar, daha sonra heykeli nehre atarlar fakat heykel her defasında nehirden çıkarak yanlarına gelir. Bunun üzerine kardeşler, kutsallığına saygı göstermek istedikleri tanrıça Kannon adına Sensoji Tapınağı’nı inşa eder.

Sizleri, tapınağın girişinde bulunan “yıldırım kapısı” anlamına gelen “Kaminarimon” isimli devasa kapı karşılıyor.

Tapınağa giden yol üzerinde ise “Nakamise” sokağı var. Burada çeşitli samuray kılıçları ve bu kılıç figürlü şemsiyeler, hediyelik eşyalar var. Ayrıca burada bulunan magnetleri başka yerde bulamadık. Magnetlerinizi burdan almalısınız. Özellikle kapının girişindeki büyük kırmızı fener magnetler şahane duruyor.(2000yen)

Tapınağın içinde bulunan hediyelik yerinden ise küçük zil (çan) alarak sevdiklerinize orijinal hediyeler verebilirsiniz.

SHİNOBAZU GÖLETİ

Japonya‘nın başkenti Tokyo’daki parklar arasında en çok rağbet gören Ueno Parkı, tarihi ve içinde bulundurduğu doğal güzellikleriyle şehri ziyaret edenlerin uğrak noktalarından birisi.

Başkentin merkezinde 538 bin metrekarelik bir alanda yer alan parkı, Tokyo’nun en önemli yapılarından olan Kaneji Tapınağı‘na ait bahçenin 1873’te genişletilmesi üzerine inşa etmişler.

Bu park ayrıca batı tarzındaki ilk park olma özelliğini taşıyor.

Batı bölgesinde büyük bir hayvanat bahçesinin bulunduğu Ueno Parkı, Japonya’nın ilk hayvanat bahçesini bünyesinde barındıran park olma niteliğine de sahip.

Toplamda 8 bin 800 ağacı içinde barındıran Ueno Parkında geniş bir gölet (SHİNOBAZU), çalılık alan, bataklık arazisi ve çok sayıda kuş türü mevcut.

Parkta bulunan Shinobazu isimli göleti dolaşmak isteyenler, ördek şeklindeki botları saatlik kiralayıp, gölette geziye çıkabiliyor.

UENO YEMEK PAZARI

Alışveriş, taze deniz ürünleri, sebze, meyve ne ararsanız var burada. Tokyo’nun en büyük ve en çeşitli yemek pazarlarından birisi. Biz Asya yemeklerinden gına geldiği için burayı es geçtik. 🙂

AKİHABARA

Akihabara deyince herkesin aklına teknoloji yeri geliyor. Evet doğru. 🙂 Elektronik eşyalardan bilgisayar parçalarına, oyunlardan animelere neye ihtiyacınız varsa burada var. Ama size önerim şu olacak. Eğer yeterli bir paranız yoksa buraya gitmeyin. Ay canım almak zorunda mıyız bakar çıkarız derseniz mağazadan ağlayarak çıkarsınız. Bakın denendi, yaşandı. 🙂 Tabii ki ağlamadım ama dedim ki çok yanlış bir zamanda Japonya‘ya gelmişiz. Buraya gelmek için en uygun zaman paranın en çok olduğu zaman.

Big Camera‘ya girdik biz Akibahara‘da. O kadar çok para harcamıştık ki bütçemiz kalmamıştı. Sadece Jbl aldık. Türkiye’dekinin yarı fiyatıydı. Başka da bir şey yazmak istemiyorum. Sinirim bozuldu yine . 🙂

Buraya gelmişken şu meşhur herkesin gittiği DOWN ROBOT CAFE’ ye de uğramak isterseniz rotanıza ekleyin. Ama önceden rezervasyon yaptırmalısınız. Detaylar için bu siteyi kontrol edebilirsiniz. Ya da rezervasyon yaptırmayıp kahve içebilirsiniz.

GİNZA

Tokyo’nun popüler lüks alışveriş bölgesi olan Ginza‘da sayısız uluslararası mağaza, butik, restoran ve kafeler var. Ginza, dünyanın en lüks alışveriş bölgelerinden biri olarak görülüyor.

MEİJİ TAPINAĞI+YOYOGİ PARK

Meiji Tapınağı, Japonya’nın Tokyo şehrinde yer alan ünlü bir Şinto tapınağıdır. 1920 yılında, İmparator Meiji ve İmparatoriçe Shoken’in ruhlarına adanarak inşa edilmiştir.

Şintoizm: Japonya’nın yerli ve en eski dini olarak kabul edilen, doğaya, atalara, ruhsal varlıklara ve tanrılara (kami) tapınmaya dayalı bir inanç sistemidir. Bu inançta doğa unsurları, hayvanlar, atalar, ağaçlar kutsal kabul edilir.

Tapınak, geniş bir ormanlık alan içinde, yaklaşık 100.000 ağacın bulunduğu huzurlu bir doğa ortamında yer alır.

Tokyo’nun yoğun yaşamından sonra bu tapınağa gelmek dinlenmenizi sağlıyor. Tapınağın hemen yakınlarında ise Yoyogi Park var.

..

Eğer şanslıysanız geleneksel Şinto düğünlerine ve diğer dini ritüellere denk gelebilirsiniz. Biz sabah 07.00 gibi gittiğimizde kimsecikler yoktu. Bir tören için hazırlık yapılıyordu.

Tapınaklar için 2 seçeneğiniz var. Ya sabah çok erken gidip sükunet için de gezersiniz ya da 10.00’dan sonra gidip kalabalıkla ritüellere şahit olursunuz. Seçim sizin.

Meiji Tapınak’ın bahçesinde iki ağacın bir iple birbirine bağlandığını göreceksiniz. Bu ağaçlar “Çift Kafur Ağaçları”. Bu iki dev kafur ağacı, ana tapınağın sol tarafında yer alıyor. Sembolik iki ağaç, pirinç samanlarından yapılmış shimenawa adı verilen kutsal bir iple birbirine bağlanıyor.

Bu iki ağaç, hayatları boyunca sevgili olarak bilinen İmparator Meiji ve karısını temsil ediyor. Birçok insan, romantik bir ilişki ve mutlu ve güvenli bir yuva için iyi şans getireceğini umarak burayı ziyaret ediyor.

Ağaçlar kutsal olduğu için ağaçlara dokunmak yasak bilginize.

SHİBUYA

Tokyo’da bulunan dünyanın en yoğun yaya geçitidir Shibuya Crossing. Günde ortalama yaklaşık 2.4 milyon insanın bu yaya geçitinden geçiyor.

Starbucks‘ta mola vererek kahvenizle bu ünlü yaya geçitini gözleyebileceğiniz gibi ücret ödeyerek Magnet by Shibuya109‘nın en üst katındaki gözlemevinden de izleyebilirsiniz.

Yaya geçitinin hemen yakınlarında ise “Hachiko” heykeli var. Şu sahibini 9 yıl boyunca bekleyip ölen köpeğin anısına yapılan heykel.

Popüler anime ve manga serisi One Piece hayranı olan varsa bu konsept mağazayı ziyaret edebilir.

Ayakkabılar o kadar uygun ki buraya cepler dolu gidilsin. 🙂 Japonya’nın her şehrinde var ABC Mart.

İş çıkışı saatlerinde çok sıra oluyor. Onun dışında direkt girebilirsiniz.

Yine Pokemon hayranları için konsept mağaza.

Burası dünyaca ünlü Japon video oyun ve eğlence şirketinin mağazası. Mağazada ne ararsan vardı fakat aşırı kalabalıktı. Buradan Nintendo şemsiye ve Pikachu aldık. Konsept mağazalardan en az birini gezin ve bir hatıra alın derim.

Çok uyguna ürünlerin olduğu mağaza. Oradan 75 tlye terlik almıştım hala giyiyorum. 🙂 Aklınıza gelen çoğu şey burada var. Matcha çayı da dahil.

HARAJUKU

HARAJUKU


Tokeshito Street
ve Cat Street Harajuku’nun en popüler sokakları. Bu sokaklarda çok uyguna kıyafetler bulabilir adım başı satılan o enfes tatlılardan tadabilirsiniz.

EXTRA:FUJİ DAĞI

En büyük hata Fuji’nin görünüp görünemeyeceğini kontrol etmeden yola çıkmak! Vee sonuç hüsran.

Bu adresten yola çıkmadan evvel canlı kameradan hava şartlarını kontrol edebilirsiniz. Nasıl yapılacağı Instagram hesabımda reelslerde mevcut.

Hava şartları müsaitse sabah çok erken bir saatte yola çıkıp “Kawaguchiko Gölü”nden harika manzaralara şahit olabilirsiniz.

Fuji oldukça turistik bir yer olduğundan oraya giden otobüsler dolu olabilir. Otobüs saatlerinin kalkış saatleri arasında epey zaman olduğundan Tokyo istasyonuna ilk gittiğiniz gün tüm detayları öğrenip rezervasyonunuzu yapabilir ya da en erken otobüs saatini öğrenip orada olabilirsiniz.

Japonya gezimde Fuji Dağı’nı ille görmeyelim dersen yaz ayında gitmemelisin çünkü yaz aylarında bulut-sis çok fazla oluyor. Fujiyi görmek için en iyi zaman kasım-şubat arası.

Japon tapınaklarında birden fazla ilginç ritüel var. Oraya gittiğinizde yapılan eylemlerin ne anlama geldiğini bilmeden giderseniz olmaz.

Torii Kapıları kutsal yerlere girişi simgeliyor. Şinto tapınakların en önemli simgelerinden birisi Torii kapılarıdır. Bu simgeler kutsal alana girişi temsil eder, dış dünya ile kutsal alan arasındaki sınırdır. Kapıdan geçerken eğilmeniz saygıyı ifade eder.Tapınağa girerken selam verilerek girilir.Bu saygının ifadesidir.

İbadet edenler tapınak girişlerindeki çeşmelerde ellerini ve ağızlarını yıkayıp ruhani olarak temizlenirler. Japonya’da tapınağa girerken ilk adım olarak “temizlik ritüeli” yapılır. Bu ritüele Misogi denir.

Bu yıkanma, ibadet edenlerin temizuya ya da chozuya denilen çeşmelerden akan suyla kendilerini temizledikleri bir ritüeldir. Bambu kepçeyle (hishaku) alınan su önce sağ elle tutulup sol el yıkanır daha sonra tam tersi yapılıp ağız çalkalanır.

..

Şintoizmde sözlerin büyük bir gücü vardır. Ağız da sözlerin dışa vurulduğu yer olduğundan ağız çalkalanırsa kötü düşünce ve sözlerden arınılacağına inanılıyor.

Adak kutusuna bozuk para atmak adettendir. Bozuk paranın telaffuzu (go-en) şans terimiyle aynı sese sahip olduğundan beş yenlik bozuk para atmanın şans getireceğini düşünürler.

Eğer tapınakta asılı bir çan varsa, çanı çalmak ve kamiyi(tanrı) varlıklarından haberdar etmek için iple çanı iki kez el çalıp, iki kez el çırpıp ardından istedikleri dilekleri sunmadan önce iki kez eğilirler.

Omikuji, kağıt şeritlere yazılan ve bu kağıtta çıkan yazılara göre iyi ya da kötü şans çıktığına inanılan bir fal. Kutudan çektiğiniz çubukların üzerindeki sembolleri kutulardan bulup şans kartınızı çekebilirsiniz.
Olumsuz bir fal çıkarsa, kağıdı yakındaki bir ağaç dalına veya tele bağlamak yaygın bir gelenektir. Böylece tapınaktan ayrıldığınızda kötü şans geride kalır. İyi şans çıkarsa saklamalısınız.

..

İnanca göre tanrıların tapınaklara gelmek için kullandıkları atları temsilen ahır çatısı şeklinde kesilmiş ahşap bloklara çizilmiş at resimlerinin ya da farklı resimlerin olduğu kartlara Ema denir. Ema’ların arka yüzüne bir dilek ya da bir dua yazıp kartı diğerleriyle birlikte, tanrıların görebilmesi için, bu amaç için özel olarak belirlenmiş bir çerçeveye asarlar.

Tütsü brülörüne tütsüyü dikip dumanı vücutlarına sallayıp sağlıklı, akıllı bir yaşam sürme umuduyla bu eylemi gerçekleştirirler.

Tapınakta, kamilere sunmak için pirinç, sake, tuz, meyve veya çiçek gibi yiyecekler bırakılır. Bu sunumlar, kamilerin rızasını kazanmak ve minnettarlığı ifade etmek için yapılır.

Tapınaklarda “norito” adı verilen dualar okunur. Dua edilirken iki kez eğilme, iki kez alkış yapma ve tekrar eğilme gibi ritüel hareketler yapılır. Bu hareketler, kamilerin dikkatini çekmek ve onları onurlandırmak içindir.

Bu esrarengiz ama bir o kadar da eğlenceli ülkeye ziyaretinizde şimdiden iyi seyahatler diliyorum. Çok eğleneceksiniz çook. 🙂

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir