KANALLAR ŞEHRİ VENEDİK

Venedik’i bence diğer şehirlerden ayıran en önemli özellik neredeyse herkes tarafından bu ismin bilinmesi. Çevremizdeki çoğu insanın bir gün Venedik’e gitme hayali vardır. Biz İsviçre’den Bernina Express’le İtalya’ya gelince biraz zorunlu görmüş olsak da Venedik kendine has özellikleriyle kesinlikle görülmesi gereken yerlerden birisi. Mazallah sular altında kalırsa göremedik demeden hemen planınızı yapın derim.

Şehirde beni en çok etkileyen şey arabanın olmaması tabii ki. Bisiklet bile yasak! Her yere gondollarla, teknelerle ya da yürüyerek gidiyorsun. Eski çağda yaşıyormuşsun hissi uyandırıyor. Ama bir pahalı bir kokuyor bir kalabalık ki sormayın. Belki de gittiğim tarihten ötürü şehir bana bunaltıcı geldi bilemiyorum. Siz siz olun yazın sıcağında gitmeyin. Sokaklar aşırı kalabalıktı ve aynı zamanda daracıktı. Labirent gibi sokaklardan geçtik. Sıcaktan zafiyet geçirirseniz de oturmaya bir tane bank yoktu memlekette. Çok yorulduğumuz bir gün artık kiliseye sığınıp orada ilahiler eşliğinde dinlenmiştik. Kafelere oturup da dinlenebilirdik tabii ki ama başta dediğim gibi fiyatlar çok yüksek ve ayrıca oturma parası da var.

Sizi şehirden soğuttuğuma göre Venedik gezi turumuza başlayabiliriz. 🙂 Şaka bir tarafa her zaman söylerim. Her yeni yer; yeni bir hayat, yeni bir nefes… Hepsinden öğreneceğimiz o kadar çok şey var ki. Bayılıyorum bu duyguya!

1) VENEDİK’E ULAŞIM

Venedik’e ulaşım için 2 yolumuz var. Ya direkt Venedik Marco Polo Havaalanı ya da bizim de yaptığımız gibi İtalya’nın başka bir şehrinden gelmek.

*HAVAALANINDAN VENEDİK’E ULAŞIM

Uçaktan in. Ya vaporettoya bin direkt gideceğin yere git ya da otobüse bin sonra vaperottoya bin (ya da yürü). Vaperotto Venedik’in toplu taşıma aracı. Tekne, vapur..(bu ikisini hep karıştırıyorum.)

Vaperotto ile oteline gideceksen bilet alma noktalarından biletini alabilirsin ya da bu siteden günlük bilet çeşitlerini inceleyip önceden alabilirsin.

Otobüs tercih edersen yine bilet ofislerinden otobüs biletini al ve son durak olan Piazzale Roma‘ da in. Artık Venedik’tesin. Otelinin konumuna göre ister yürü ister tekneleri kullan.

*BAŞKA BİR ŞEHİRDEN VENEDİK’E ULAŞIM

Otobüsle: Biz bu yolu tercih ettik. Flix bus kullanarak çok cüzi bir fiyata Venedik’e geldik. Otelimizi de bu durağa yakın tuttuk ve yürüyerek otelimize ulaştık. Otobüs bileti alırken varış noktasının Tronchetto olmasına dikkat edin. Burada otobüsten indikten sonra 400 metre yürüyün ve Venice Tronchetto Train Station tren istasyonuna gidin. İstasyonun dışındaki bilet makinelerinden Piazzale Roma‘ya ulaşmak için biletinizi alın. Artık Venedik’tesiniz.

Trenle: Bulunduğunuz şehirden trene inin ve Stazione di Venezia Santa Lucia istasyonunda inin. Bu kadar.

2) VENEDİK’TE KONAKLAMA

Konaklama için yine 2 seçeneğiniz var. Ya şehrin girişinde otel tutarsınız bavullarınızı yerleştirip ulaşımı rahatlıkla yaparsınız. Ya da oteli şehrin göbeğinde tutarsınız her yeri rahatça gezersiniz. Biz 1.yolu seçtik. Her zaman tren istasyonlarına yakın oteller tutmayı tercih ediyorum.

Otelimizi Booking‘ten otelde ödemeli tuttuk. Yorumları çok güzeldi ve Piazzale Roma‘dan sadece 6-7 dakika sürüyordu ve San Marco meydanına ise 15 dakika yürüyüşle gidiliyordu. Bakmak isteyenler için otelin ismi ‘Hotel Dalla Mora‘. Tavsiye ederim. Güzel bir kahvaltısı ve kanala bakan bir terası var. Teras kattan oda tutarsanız teras resmen size ait oluyor. Bazı odaların tuvaletleri ortak fakat çok temiz. Banyo ise odanın içerisinde. Odanın içerisinde bir de lavabo var suları içebiliyorsunuz. Kanal yanı bir otel olduğu için sinek kovarlar tüm prizlerde takılı. Konaklamayı da hallettiğimize göre gezmeye başlayalım.

3) VENEDİK GEZİLECEK YERLER

SAN MARCO MEYDANI

Venedik’in en meşhur yeri burası. Venedik’in kalbi konumunda olan bu meydan tarihi ve turistik noktaların büyük bir bölümüne de ev sahipliği yapıyor. Hatta Napolyon buraya ”Dünyanın en güzel misafir odası” demiş.

9.yüzyıldan beri var olan bu meydan Venedik’in en alçak noktası olduğundan zaman zaman sular altında kalıyor. Ama hemen toparlanıyor.

Meydanda adım atacak yer yoktu temmuz ayında. Akşamları ise çok daha canlıydı. Fotoğraf çekmek isterseniz sabahın çok erken saatlerinde burada olmanızda fayda var.

SAN MARCO BAZİKİLASI

San Marco Bazilikası

832’de biten Aziz Mark Bazilikası’nın inşası, şehrin koruyucusu olarak adlandırdıkları İskenderiye’den getirilen Aziz Markos Havari’nin bedenini barındırmak için yapıldı. Bazilikanın mimarisi gerçekten çok güzeldi. Bazilikanın önemli bir özelliği ise yüksek gelgit sırasında geçitlerden geçerek bazilikayı yine de ziyaret edebiliyor olmak.

Yapı haftanın her günü açık ve giriş ücretsiz olup (pazar günü 14.00-17.15) saat 09.30-17.15 saatleri arasında ziyaret edebilirsiniz. Çok uzun bir kuyruk olduğu için dilerseniz önceden hızlı giriş bileti alabilirsiniz. Ayrıca bazilika içerisindeki müzeleri gezmek için bilet almalısınız. Biletler için buraya.

AZİZ MARK ÇAN KULESİ

Aziz Mark Çan Kulesi

San Marco Meydanı’nda bulunan, 16.yüzyıldan beri sağlam duran, Venedik’in en yüksek yapısı olan çan kulesine çıkıp Venedik’i kuş bakışı izleyebilirsiniz. Kule 99 metre yüksekliğinde ve önceden siyasi olayları, dini törenleri gözlemlemek için kullanılmış. Çan kulesi 09.30-21.15 arası açık. Biletler için buraya.

DÜKLER SARAYI

San Marco Meydanı’ndaki başka bir yapı olan Dükler Sarayı, hükümetin eski merkezi ve dükalık ikametgahı olarak kullanıldı.

9. yüzyıldan 18. yüzyıla kadar uzanan sürekli dönüşümlerden geçen saray, 18. yüzyılda Venedik Cumhuriyeti’nin dağılması, Fransızlar tarafından işgal edilmesi ve ardından Avusturya’nın işgali sonucu yaşanan siyasi çalkantıların ardından saray, idari ofislerin merkezi oldu.

1866 yılında ise Venedik’in İtalya Krallığı’na katılmasıyla yapı kapsamlı bir restorasyondan geçti ve 1923 yılında devlet malı oldu .

Saray yaz aylarında 09.00-19.00 arası ziyarete açık. Biletler için buraya.

AHLAR KÖPRÜSÜ

Ahlar Köprüsü

Eskiden Venedik’teki mahkumların saraydaki sorgu odasına götürülürken kullandıkları köprünün yapımına 1600 yılında başlanmış ve 1603 yılında tamamlanmıştır. Sorguları tamamlanan ağır mahkumların Ahlar Köprüsü üzerinden geçerken gördükleri manzara hayatlarında görebilecekleri son manzaraydı. Mahkumlar son kez bu köprüden Venedik’in manzarasına ve sevdiklerine bakar ve iç çekerlerdi. Bu nedenle de köprünün adı 19. yüzyılda Lord Byron tarafından bu şekilde konulmuştur.

Geleneğe göre, köprünün altında gün batımında öpüşen çiftlerin aşklarının sonsuz olacağı söyleniyor. Bu yüzden gün batımında gondolların suda sıralandığını görmeniz oldukça olası.

BÜYÜK KANAL

Büyük Kanal

Canalazzo olarak bilinen Büyük Kanal Venedik’teki ana ulaşım kanalıdır. Venedik’in çoğu yakasını birbirine bağlar. San Marco Havzasından başlayıp Santa Lucia Tren İstasyonunun yakınlarında biter. 3.8 km uzunluğundadır. Yolu boyunca kanal S harfi temsili akar ve 30-90 metre arası genişliği vardır. Derinliği ise yaklaşık 5 metre civarıdır. Kanal boyunca 170’e yakın bina var ve bu binaları Venedik’in zengin aileleri inşa etmiş.

RİALTO KÖPRÜSÜ

Rialto Köprüsü

Büyük Kanal’ı birbirine bağlayan Rialto Köprüsü, Venedik’in en meşhur köprüsüdür. Hepimiz neredeyse fotoğraflarını bir yerlerden görmüşüzdür. Hatta eşim babasının bilgisayarının masaüstü fotoğrafının ” Rialto Köprüsü ” olduğunu anımsadığında köprüyle derin bir bağ içerisine girdi.:) Ben ise “ee tamam gördük, noldu şimdi” modumdaydım. 🙂 İsviçre’den sonra depresyondaydım çünkü.

DFS ALIŞVERİŞ MERKEZİ (T Fondaco dei Tedeschi by DFS

Rialto Köprüsü’nün yakınında bulunan bu alışveriş merkezinin terasından harika bir Venedik manzarası izleyebilir, değişik konseptli alışveriş mağazasını gezebilir, hediye alabilirsiniz.

Terasa çıkmak ücretsiz fakat önceden rezervasyon sistemiyle çalışıyorlar ve terasta yalnızca 15 dakika durabiliyorsunuz. Rezervasyonlar da hemen doluyor bilginize. Rezervasyon için resmi web sitesini kullanabilirsiniz.

SANTA MARİA DELLA SALUTE BAZİKİLASI

Büyük Kanal üzerinde yer alan bu kilisenin yapımının bir hikayesi var. Santa Maria della Salute Bazilikası, 1631 yılında “kara ölüm” olan veba salgınının bitmesine ithafen inşa edilmiştir.

Salgın boyunca (18 ay) Venedik nüfusunun yarısından fazlası ölünce (yaklaşık 94000 kişi) hastalıktan kurtuluş karşılığında Tanrıya bir kilise inşa etme sözü verilmiş.

Bazilikanın isminde geçen “salute” sözcüğü ise sağlık anlamına gelmektedir. Bazilikanın yapımı 56 yıl boyunca sürerek 1687 yılında tamamlanmıştır.

Biletler, açılış-kapanış saatleri dahil tüm bilgiye bu siteden ulaşabilirsiniz.

CA’D’ORO (ALTIN EV)

Ca’D’Oro, Venedik’te Büyük Kanal’a bakan yapımı 15. yüzyıla dayanan bu saray, Gotik’ten Rönesans stiline geçişin iyi bir örneğidir. Ayrıca, sarayın duvarlarındaki altın kaplamalarından ötürü Altın Ev de denir.

Saray pazartesi öğleden sonrası dışında her gün açık. 08.15-19.15 saatleri arasında ziyaret edebilirsiniz. Saraya giriş için bilet almanız gerekiyor. Bu siteden biletinizi alabilirsiniz. Bilet fiyatı 13 Euro.

LİBRERİA ACQUA ALTA

Burası gondol konseptli bir kitapçı. Epey turistik bir yer o yüzden de aşırı kalabalık olduğunu duyduk. Bir kaç hatıra kitap, poster almak isterseniz gezebilirsiniz. Biz vaktimiz kısıtlı olduğundan gidemedik.

CANNEREGİO

Venedik’in nüfus bakımından en büyük bölümü olan Yahudi mahallesi olarak bilinen ilçesi. Çok fazla turistik olmadığından sakinlik arayanlardansanız daha sakin olan bu bölgeyi gezebilirsiniz.

PEGGY GUGGENHEİM KOLEKSİYONU

Peggy Guggenheim (1898-1979), Amerikalı bir sanat koleksiyoncusudur. New York’ta doğdu ve babasının zenginliklerinden yararlandı. Babası Benjamin Guggenheim Titanic kazasında öldü. Peggy 1920’lerde Paris’te sanatçılar , yazarlarla dolu bir çevreye girdi ve 1938’de Londra’da ilk galerisini açtı. 2.Dünya Savaşı sırasında Avrupa’daki modern sanat eserlerini toplamaya başladı. Hatta sanatçının “her güne 1 resim satın almak” diye bir sloganı var. 1948’de ‘gelecekteki evi olduğunu düşündüğü’ Venedik’te koleksiyonunu sergiledi.

Müzeyi ziyaret ederseniz Pablo Picasso, Salvador Dali gibi sanatçıların eserlerini de görebilirsiniz. Müze salı günleri kapalı. Diğer günler 10.00-17.00 arası giriş yapabilirsiniz. Bilet ücreti 17 Euro. Buradan satın alabilirsiniz.

ACCADEMİA GALERY

14. yüzyıldan 18. yüzyıla kadar Venedik sanatının ürünlerinin sergilendiği bir resim galerisi.

Müze pazartesi günü 08.15-14.00 arası, diğer günler ise 08.15-19.15 arası açık. Giriş ücreti 15 Euro. Buradan rezervasyonunuzu yapabilirsiniz.

BURANO,MURANO,TORCELLO,LİDO ADALARI

Vaktiniz kaldıysa vaperottoya binip bu adalardan birini deneyimleyebilirsiniz. En güzelinin Burano Adası olduğunu duyduk. 🙂

4)VENEDİK NOTLARIM:

*Gondol turuna 80-90 Euro vermek istemiyorsanız Google Maps’e “Servizio Gondole San Toma
Calle del Traghetto O Ca’ Garzon
” yazın ve 2 euro verip kısa da olsa gondol deneyimi yaşayın.

*Kiliselere sabah gidip ücretsiz ikramlardan deneyin.

*Suso dondurmadan dondurma yeyin. Çok lezzetliydi.

*Dalmoros makarnacısı var ben pek beğenmesem de deneyin. Ayrıca Al Ponte Di Rialto‘ da asla lazanya yemeyin.

*Sivrisinek ilacınızı yanınıza almayı unutmayın.

*Hırsızlık olaylarına dikkat edin.

*Büyük bavul kullanarak kendinize eziyet etmeyin.

*Şubat-Mart aylarında Venedik’e gidip maske karnavalına katılın. (İnstagramda maske karnavalıyla ilgili çok güzel bir reelsim var izlemeyi unutmayın.

*COMO GÖLÜ GEZİSİve MİLANO, MODANIN BAŞKENTİ yazılarımı okumadan İtalya’ya gitmeyin.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir