KIBRIS GEZİ REHBERİ

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, yurt dışına gideyim, vizesiz olsun, oldu olacak pasaportsuz da olsun isteklerimizi karşılayan gezilecek yerler listesi de epey kabarık olan bir ada ülkesi. Benim için bu ülkenin önemi ise kız kardeşimle hayalimiz olan kız kıza tatil planımızı gerçekleştirdiğimiz bir yer olması. O yüzden bende yeri hep ayrı kalacak.
Kıbrıs’a gitmeden evvel diğer ülkelerde de olduğu gibi detaylı bir araştırma yaptım. Bunun sonucunda da dolu dolu bir tatil yaşamış olduk.
Şimdi tüm araştırmalarımı sizlerle paylaşma vakti.
KIBRIS’A GİTMEDEN BİLMEN GEREKENLER
Kıbrıs’a yaz aylarında gidecekseniz öğlen sıcağında otelden çıkamayacağınızı hatırlatmakla başlıyorum. Ülke resmen yanıyordu. Ama ölmedik hayattayız.:) Dolayısıyla başka vaktiniz yoksa gidin. Şapka, gözlük, yelpaze ile idare ediliyor.
2.olarak araba kiralamazsanız çoğu yere maleesef gidemiyorsunuz. Minibüslerle çok da konforlu olmuyor. Araba kiralama ücretleri de epey fazla bilginize.
3.olarak Kıbrıs’ta trafik ters yönden akıyor. Araba kiralamama sebebimiz de buydu zaten. Ama daha önemlisi karşıdan karşıya geçerken alıştığımız düzenle sola bakıp atladığım ve kardeşimin hayatımı kurtardığı durumlar da oldu. Aman dikkat!
4.olarak ülkeye pasaportunuzla asla girmeyin. Kıbrıs damgası olan pasaportlular Yunanistan‘a alınmıyor.
5.olarak uçak altı bagaj almanızı tavsiye ediyorum. Biz sadece sırt çantamızla gidip dönüş için ekstra kabin bagajı satın aldık ama yetmedi. Kıbrıs’ta alkol sudan ucuz hatta bedava desem de olur. Hellim peyniridir, hediyelik eşyadır derken kabin bagajına zor sığdık. İçecek bir şey de alamadık tabii.
6. olarak çok ince yokmuş gibi olan kıyafetler, güneş kremi, şapka götürün. Kapalı spor ayakkabı giyilmeyeceğini, çoraplarınızın bu duruma sessiz kalmayıp sıksan suyu çıkacak hale geleceğini de bildirmek istiyorum 🙂
Son olarak Kıbrıs’a özgü şeftali kebabını deneyimlemek isterseniz Eziç Peanuts Restaurant’ı önerebilirim.
Haydi başlayalım.
KIBRIS’TA KONAKLAMA

Biz Girne Öğretmenevi’nde konakladık. Öğretmenevi deyip geçmemek lazım ama bildiğiniz otel. Havuzu, kahvaltısı, isterseniz akşam yemeği, geniş ve temiz odaları her türlü imkan var. Havuza gündüz girilmiyor ama söyleyeyim. Havuzun sıcaklığı 40 derece falandı sanırım. Ama gece kimsecikler yokken girebilirsiniz. Akşam çok sıcak değildi. Hatta bir ara üşür gibi olduk.
Öğretmenevi fiyatına kahvaltı da dahil ve çok çeşitli, güzel bir kahvaltısı var. Akşam yemeğini ise makul bir ücret karşılığında yiyebiliyorsunuz. Kıbrıs çok pahalı bir ülke tutacağınız otelde yemek olmasına dikkat edin.
Öğretmenevi için sitesinde bulunan formu dolduruyorsunuz. Size aynı gün içinde mail atıyorlar. Mailde “ön rezervasyonunuz yapılmıştır, bir gecelik konaklama ücretini belirtilen ibana atmalısınız” yazıyor. Ücreti gönderince ise tekrar onay maili geliyor. 2024-haziran ayı için gecelik ücreti 2600 tl idi.
Öğretmenevini tercih etmeyecekseniz Girne‘de ve sahile yakın bir yerde otel tutarsanız sizin için çok rahat olur çünkü Kıbrıs’ta hayat Girne ve liman kısmında.
KIBRIS İÇİN KAÇ GÜN YETER?
Biz 5 gün kaldık. Çok sıcak olduğundan birkaç yeri eledik ve denize de vakit ayırdığımızdan bize fazlasıyla yetti. Siz sıkıştıp gezecek olursanız 4 gün yeterli olur.
ERCAN HAVAALANINDAN GİDECEĞİNİZ YERE ULAŞIM

Ercan Havaalanı’nın içinde Kibhas bilet ofisinden biletlerinizi alıp havaalanının kapısının önünde bekleyen otobüslere binerek dilediğiniz yere gidebilirsiniz.
Otobüs şöförüne gideceğiniz otelin ismini söyleyip unutma ihtimaline karşı navigasyondan takip etmenizi öneririm.
2024 otobüs fiyatları şöyleydi:
Lefkoşa:195 tl
Girne:260 tl
Mağusa:260 tl
Lefke:295 tl
Güzelyurt:260 tl
KIBRIS GEZİ ROTASI
1.GÜN-GİRNE
GİRNE KALESİ

Kale, ilk olarak Bizanslılar tarafından 7. yüzyılda şehri Arap denizcilerinin tehdidine karşı korumak amacıyla inşa edilmiştir.
Bizans dönemine ait duvarlarla bağlantılı dört kule yapısı daha sonra tekrar güçlendirilmiştir. Lüzinyanlılar tarafından genişletilmiş olan kale 1489 yılında Venediklilerin eline geçmesinin ardından genel hatlarıyla bugünkü biçimine kavuşmuştur.
Kalenin içerisinde bir sarnıç, zindan, kilise ve Batık Gemi Müzesi bulunmaktadır. Müzede Kıbrıs sularından kurtarılmış en eski batık gemi enkazının kalıntıları sergilenmektedir.
Bu batık gemi 1967-69 yılları arasında Oxford Üniversitesi ve Pensilvanya Üniversitesi ’den gelen İngiliz bilim adamlarının koordinatörlüğündeki kurtarma keşif dalışıyla su yüzeyine çıkarılmıştır.
Geminin MÖ 300 yıllarındaki batışında korsan etkisinin olduğu düşünülüyor çünkü geminin teknesinin içinde delikler var.
Girne kalesinde sergilenen objeler ise geminin yaklaşık 2300 yıl önceki son seyahatinde taşıdığı orijinal parçalardır. 15 metre uzunluğundaki tahta (Halep Çamı) gövdeli gemideki yükler arasında amfor, badem, tahıl, şarap ve Samos, Rodos ve Kos gibi Yunan adalarından gelen yükler var.
Kale nisan-kasım ayları arasında 08.00-19.00 saatleri arası ziyarete açık ve giriş ücreti 50 tl.(2024)
Öğretmenevinden yürüyerek ya da hemen kapının önünden kalkan dolmuşlarla buraya ulaşabilirsiniz.
GİRNE LİMANI

Bu liman akşamları uğrak yerimiz olmuştu. Kayıkçı tekneleri denizde salınırken, güneş tüm kızıllığıyla usul usul batarken, arkada hafif bir müzik tınısı kulaklarınızı okşarken ve yanınızda sevdiğiniz biri varken o an orada bulunmak paha biçilemezdi.
Girne limanında akşamları bir mekanda oturup bir şeyler içebileceğiniz ve bundan mutluluk duyabileceğiniz huzurlu bir ortama sahip. Hele ki limana giden yollar… Her akşam limana gitmek isteme sebeplerimizden birisi de o sokakların arasında kaybolma hissi.
Limana giderken Atatürk’ün fotoğraflarıyla kaplanmış bir sokak göreceksiniz. O sokağın içindeki bir dükkan sahibinin müziğinin sesini takip edin. Ama burayı muhakkak bulun. Çok enteresan duygular barındıran bir sokak burası. Gündüzü ayrı gecesi ayrı güzel.
Bu sokak Atatürk fotoğrafları koleksiyoneri Hanri Benazus tarafından oluşturulmuş.
2.GÜN-GİRNE
BELLAPAİS MANASTIRI



Kıbrıs’ta tek yer görme seçeneğim olsa kesinlikle Bellapais Manastırı derdim. Normalde ben kilise manastır böyle yerleri gezmeyi çok sevmiyorum ama burası bambaşka bir yerdi. Öyle bir huzurlu havası vardı ki bahçesinden çıkamadık. Manastırın üst katındaki manzara ise müthişti. Manastıra giden yollar da kartpostallık olunca bizim saatlerimiz burada geçti. Gidince ne demek istediğimi anlayacaksınız.
Fransızca ‘Abbaye de la Paix’den (Barış Manastırı)’den türemiş Bellapais Manastırı…
Manastırı, Selehadin Eyyubi 1187 yılında Kudüs’ü ele geçirdiği zaman Kıbrıs’a göç eden Augustinian mezhebi rahipleri yapmış.
İlk manastır binasının yapımı 1198-1205 yılları arasında olmuş. Yapının büyük bir kısmı ise Fransa Kralı III. Hugh döneminde (1324-1359) yapılmış.
Ada Osmanlıların eline geçtikten sonra, manastır da Yunan Ortodoks Kilisesi’ne verilir.
Efsane midir gerçek midir bilmiyorum ama hikayesi kulaktan kulağa konuşuluyor. Beni de çok etkiledi.
Manastırın bahçesinde bulunan 4 selvi ağacının hikayesi şöyle:
Kralın kızı çobana aşık olur. Kral izin vermez kızının çobanla evlenmesine ve kızını manastıra hapseder. Kızıyla ilgilenmesi için de 4 rahibe görevlendirir.
Kralın kızı dayanamayıp manastırın duvarlarından kendini atınca rahibeler de canlarına kıyar.
İki yüz yıl sonra o manastırın başka rahibeleri, ölen 4 rahibenin anısına dört selvi dikmişler manastırın bahçesine. Söylenenlere göre ise bu 4 selvi çok hızlı büyümüş.
Manastır 08.00-19.00 saatleri arası ziyarete açık ve giriş 50 tl.
Otobüs saatleri ise şu şekilde;
GIRNE | BELLAPAIS |
10:00 | 10:45 |
11:30 | 12:15 |
13:00 | 13:45 |
14:30 | 15:00 |
16:00 | 16:45 |
17:30 | 18:15 |
Bellapais Manastırı’na ve Mavi Köşk’e kalkan minibüsler aynı yerden kalkıyor (2024, 30tl). Bu linki kullanarak ulaşabilirsiniz.
MAVİ KÖŞK

Mavi Köşk, 1956 yılında İtalyan asıllı Rum Pablo Pavlides tarafından yaptırılmıştır.
Pavlides, Kıbrıs Rum Ortodoks Kilisesi Başpiskoposu olan ve daha sonra Kıbrıs Cumhurbaşkanlığı da
yapacak olan Makarios‘un avukatıdır.
Köşk, Pavlides’in aile evi olmasının yanı sıra silah kaçakçılığı ve EOKA terör örgütü eylemlerini planlamak maksadıyla da kullanılmış.
Köşkte sarı, yeşil, kırmızı ve mavi odalar var. Pavlides misafirlerini renklere göre ağırlayıp zemin katta bulunan tavernada yine renklere göre masalara oturturmuş.
Bir ilginç mimari özellik ise bahçede bulunan yankılı taş. Taşın özelliği üzerinde konuştuğunuzda sesin yankılı olarak geri dönmesi ve başkaları tarafından duyulmaması. Pavlides burada halka hitap eder gibi konuşmalar yapıp kendini hazırlıyormuş.
Pavlides‘in odasında gizli bir tünel olduğu ve olası bir durumda Pavlides’in bu kapıdan kaçtığı söyleniyor.
Bahçede gizli bir kapı var buradan silahlar köşke getiriliyor. Gemideki kaçakçılar Pavlides’in adamlarıyla bu odadaki camdan fener yardımıyla haberleşiyor. Aynı zamanda dışarıdan asla görülmeyen bu köşkün bu odasından her yer görülebiliyor.
Minibüs, saat 09.00,10.00,11.00,13.00 ve 14.30’da yukarıda belirttiğim adresten kalkıyor. Ücreti 2024 yılı için 100 tl. Köşke giriş ücreti ise sivil 40 tl, kamu 15 tl.
Minibüsler sizi bıraktıktan 2 saat sonra almaya geliyor. Köşk’ten erken çıkarsanız dışarıda bulunan kafede bekleyebilirsiniz. Kafeye bağlı market de var.
Köşkü ise size görevliler tanıtıp gezdiriyor. Oda oda turluyorsunuz.
TEZGAH KAFE

Bu kafeyi sosyal medyadan görüp gitmeyi istemiştik. Bir otele bağlı olan bu kafenin ambiyansı çok güzeldi. Güzel fotoğraflar çekme hobiniz varsa buraya kesinlikle gidin.
Ulaşım için maalesef minibüs falan yok. Taksi tutabilirsiniz. Girne’den buraya taksi ücreti 200 tl idi.
3.GÜN-GAZİMAĞUSA
KAPALI MARAŞ



Girne meydandaki Ziraat Bankası atmsinin yanında bulunan Kombos taksiyle buraya gelebilirsiniz. Her saat başı araç kalkıyor. Erken gidip rezervasyon yapabilirsiniz. Yolculuk yaklaşık 2 saat sürüyor. Taksiler ise 7 kişilik. Kişi başı 200 tl.
Taksi şöförü bizi ücret karşılığında Kapalı Maraş‘a götürdü. Mesafe çok uzak değil ama dediğim gibi aşırı sıcak yürümek istemedik.
Kapalı Maraş’a geldiğinizde ise 4 seçeneğiniz var.
1.seçenek; yürüyerek girip dolaşabilir ve o harika denizinde dilediğiniz kadar yüzebilirsiniz.
2.sçeenek; bisiklet kiralayabilirsiniz. 100 tl.
3.seçenek; scooter kiralayabilirsiniz. 500 tl.
4.seçenek; buggy kiralayabilirsiniz. Biz bunu seçtik. 3 kişilik buggy fiyatı 450 tl. 5 kişilik buggy 750tl.
Diyelim 2 kişisiniz ve 3 kişilik buggyler doldu diyelim siz de el mahkum 5 kişiliği kiralamak zorunda kalırsanız 750 tlyi ödemek zorundasınız. Araçta sizden başka kimse olmuyor.
Kombos takside tanıştığımız arkadaşla beraber biz 3 kişiydik ve 3 kişilik buggy dolmuştu. Beklemeye de vaktimiz yoktu (dönüş için Kombos taksi rezervasyonları dolmuştu sadece saat 16.00’ya yer bulabildik.) Şöyle bir etrafa bakındım. 2 arkadaş ne yapacakları bilmez halde etrafa bakınıyordu. Gelin arkadaşlar dedim buyurun hep beraber gezelim.:) 5 kişilik buggyi kiralayıp Kapalı Maraş’ı gezdik.
Buggy birkaç yerde mola veriyor. Birisi meşhur “Toyota”nın önünde diğeri çok güzel bir sokağı olan rengarenk çiçeklerin açtığı bir sokakta. Kombos takside tanıştığımız kız şöförü kafalayınca bizim için extra deniz molası da verildi. 🙂
Kapalı Maraş’ın hikayesine gelecek olursak;
Kapalı Maraş, 1974 yılındaki Kıbrıs Harekâtı’ndan bu yana kapalı olan bir bölgedir. 1974 öncesinde Maraş, Akdeniz’in en popüler turistik merkezlerinden biriydi; lüks otelleri, kumlu plajları ve yoğun sosyal hayatıyla özellikle zengin turistlerin tercih ettiği bir bölgeydi.
Ancak 1974’teki Kıbrıs Harekâtı sırasında, Maraş Türk Silahlı Kuvvetleri’nin kontrolüne geçti ve güvenlik amacıyla sivil yerleşime kapatıldı. Bölgede kalan binalar, eşyalar ve alt yapı olduğu gibi bırakıldı. Maraş, geçen on yıllar boyunca hayalet bir şehir gibi terkedilmiş bir durumda kaldı; zamanla binalar yıprandı, doğa yavaş yavaş alanı ele geçirmeye başladı. Maraş’ın girişine izinsiz girmek yasaklandığı için, şehir uzun yıllar boyunca “Kapalı Maraş” olarak anıldı.
2020 yılında, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti yönetimi, Kapalı Maraş’ın bir kısmını halka açarak bölgenin bir bölümünün ziyaret edilmesine olanak tanıdı. Maraş’ın açılan kısmı, turistler ve eski sakinler tarafından ziyaret edilebiliyor ancak pek çok bina hâlâ kapalı durumda ve bölgenin tamamının geleceği belirsizliğini koruyor.
NAMIK KEMAL ZİNDANI

Namık Kemal Zindanı, Osmanlı dönemi edebiyatının ünlü şair ve yazarlarından Namık Kemal’in 1873-1876 yılları arasında sürgünde kaldığı yerdir. Osmanlı İmparatorluğu döneminde, padişah II. Abdülaziz yönetimi altında “Vatan yahut Silistre” adlı oyunu nedeniyle “halkı kışkırttığı” gerekçesiyle önce hapse mahkûm edilmiş sonra Kıbrıs’a sürgüne gönderilmiştir. Mağusa Kalesi’nde yer alan bu zindan, Namık Kemal’in burada geçirdiği dört yıl boyunca edebi eserler yazdığı yer olarak kaynaklarda yazar.
Kapalı Maraş‘ta araç bulamayınca orada bulunan taksilerden tutup buraya geldik. 200 tl ücret ödedik.
Zindanın yukarı katında bir de Namık Kemal Müzesi var biz gittiğimizde kapalıydı giremedik ama saatleri şöyle: 08.00-15.30. Giriş ücreti 30 tl.
LALA MUSTAFA PAŞA CAMİİ



Lala Mustafa Paşa Camii, Gazimağusa şehrinde bulunan, gotik mimarinin izlerini taşıyan ve adanın en önemli tarihi yapılarından biridir. İlk olarak 1298-1312 yılları arasında Lüzinyanlar döneminde St. Nicholas Katedrali olarak inşa edilen bu yapı, 1571 yılında Osmanlı İmparatorluğu’nun Kıbrıs’ı fethetmesinin ardından camiye dönüştürülmüştür. Camiye, Kıbrıs’ı fetheden Osmanlı komutanı Lala Mustafa Paşa’nın adı verilmiştir.
Yapının dış kısmındaki devasa incir ağacı var. Bu ağacın, katedralin yapımı sırasında dikildiği ve yaklaşık 700 yaşında olduğu tahmin ediliyor.
Caminin içerisine girerken kılık kıyafetiniz müsait değilse kapıda bekleyen görevli size etek ve baş örtüsü veriyor.
Caminin içini bilmem ama hemen karşısındaki kafede oturup bir şeyler içmek içerisini gezmekten daha keyifli.
OTHELLO KALESİ

Othello Kalesi, 14. yüzyılda Lüzinyanlar tarafından Mağusa Limanı’nı korumak amacıyla inşa edilmiştir. Venedikliler döneminde ise, Osmanlı saldırılarına karşı savunmayı güçlendirmek için kale yeniden yapılandırılmış ve yüksek surlarla çevrelenmiş.
William Shakespeare’in ünlü eseri Othello ile kalenin ismi bağlantılıymış. Efsaneye göre, Shakespeare’in Mağusa’da görev yapmış Venedikli bir general olan Othello’nun hikayesinden esinlendiği düşünülür. Bu yüzden kale, Othello oyununa bir atıf olarak bu isimle anılmaktadır.
Kalenin girişinde, Venedikliler döneminden kalma, kanatlarını açmış bir aslan kabartması var. Bu aslan, Venedik Cumhuriyeti’nin simgesi olan “Aziz Mark Aslanı”dır.
Othello Kalesi’nin içindeki odalar, geniş avlusu ve kuleleri ziyaretçilere açık. Ayrıca kalenin üst kısmından Gazimağusa Limanı ve çevresinin muhteşem manzarasını izleyebilirsiniz.
Kaleye ziyaret saatleri 08.00-15.00 arasında. Giriş ücreti 50 tl.
PETEK PASTANESİ

Namık Kemal Zindanı‘ndan çıkıp Othello Kalesi’ne doğru yürürken hemen solunuzda kalacak olan bu pastane Kıbrıs’ın en köklü pastanelerinden. 1936 yılından bu yana faaliyet gösteriyor. Biz de durum böyle olunca Kıbrıs tatlısı yemeyi bu ünlü pastaneye bıraktık. Bıraktık ama bırakmasa mıydık bilemedim. Benim evde yaptığım tatlı daha güzeldi. 🙂 Bu yazıma denk gelip burada Kıbrıs tatlısı yerseniz lütfen bana yazın. Çok merak ediyorum.:)
4.GÜN-LEFKOŞA
BÜYÜK HAN

1572 yılında inşa edilen Büyük Han, Kıbrıs’ın Osmanlı döneminden kalan en önemli tarihi yapılarından biridir. Osmanlıların Kıbrıs’ı fethetmesinden bir yıl sonra yapılan bu han, hem konaklama hem de ticaret amacıyla kullanılmış.
Bir dönem İngiliz yönetimi sırasında yoksul halk için bir barınak olarak kullanılmış ve “Destitute House” adıyla anılmış. Daha sonra bakımsız kalan han, 1990’larda restore edilerek yeniden halkın kullanımına açılmıştır. Günümüzde Büyük Han, çeşitli el sanatları atölyeleri, hediyelik eşya dükkânları, kafe ve restoranların bulunduğu bir yer. Buradan hediyelik eşya alabilirsiniz.
BARBARLIK MÜZESİ
Barbarlık Müzesi, 1963 yılında Kıbrıs’taki toplumlar arası çatışmalar sırasında yaşanan trajik olayların anısına açılan bir müzedir. Bu müze, 1963’te Kıbrıslı Türkler ve Kıbrıslı Rumlar arasındaki çatışmalarda gerçekleşen bir katliamın sembolü haline gelmiştir ve Kıbrıs tarihindeki acı olayları hatırlatmak amacıyla korunmaktadır.
Müze, dönemin Kıbrıslı Türk Albayı Nihat İlhan’ın Lefkoşa’daki evinde yer alıyor. 24 Aralık 1963 gecesi, Albay İlhan’ın eşi ve üç çocuğu bu evde Kıbrıslı Rum silahlı grupların saldırısına uğramış ve trajik bir şekilde hayatlarını kaybetmiştir. Bu olay, “Kanlı Noel” olarak bilinen, Kıbrıs’ta yaşanan en acı olaylardan biridir.
Müzede, olayın gerçekleştiği geceye ait kurşun izleri, kan lekeleri, hasarlı duvarlar ve o döneme ait çeşitli eşyalar var. Ayrıca, müzede fotoğraflar, gazete kupürleri, belgeler ve dönemin anılarını yansıtan diğer materyaller de mevcut.
Ziyaret saatleri 08.00-15.30 arası. Girişler ücretsiz.
ZAHRA SOKAK
Zahra Sokak, Lefkoşa’da gezmekten keyif alacağınız hatta favoriniz olacak bir yer. Osmanlıdan kalma ahşap panjurlu, sarmalıklarıyla süslü evleri, sokak boyu sıralanan renkli renkli butikleri, kafeleriyle gezmekten keyif alacağınızı düşündüğüm bir yer.
5.GÜN-GİRNE
ESCAPE BEACH

Son günümüz dinlenme ve eğlence üzerine. 🙂
Yoğun plaj arayışımız sonucunda Escape Beach‘te karar kıldık. Arabamız olsaydı Kıbrıs halkının çokça önerdiği Altınkum Plajı‘na giderdik. Ama Escape Plajı’nın suyu da tertemizdi. Tavsiye ederim. Giriş ücreti ise en uygun plajlardan birisi burasıydı, 200 tl.
Lapta-Alsancak dolmuşlarıyla buraya ulaşabilirsiniz. Dolmuş ücreti 40 tl. Dolmuş çoğu yerden geçiyor.
MERİT ROYAL CASİNO

Burası gezi planımıza yoktu ama şu yukarıda bahsettiğim arkadaş, buraya gidip ortamın gayet nezih olduğunu söyleyince merakımıza yenik düştük. İyi ki de düştük. Acayip eğlendik.
Merit Royal Girne’de bulunan meşhur bir 5 yıldızlı otel. Dolayısıyla içiniz rahat olabilir. Buraya yine Lapta-Alsancak dolmuşuyla gelebilirsiniz. Dönüşte ise otelin servisiyle ana yola kadar gidip oradan dolmuşa binebilirsiniz.
Otele girip direkt asansörle bir aşağı katta bulunan casinoya iniyorsunuz. Size giriş kartınız var mı diye soruyorlar. Yoksa eğer bir görevliye yönlendiriyorlar. Fotoğrafınız çekiliyor ve size bir kart veriliyor. Sonrası özgürsünüz.
Casinoda kural şu; dilediğiniz kadar içecek (alkollü-alkolsüz) ,yiyecek tüketebilirsiniz sınırı yok. Üst katta zilyon tane çeşit olan akşam yemeği var ama saat 19.00 gibi servis başlıyor. Sigara sağlığa zararlı uyarısı yaparak sınırsız sigara da alabiliyorsunuz.
Gözünüze kestirdiğiniz bir masaya oturup garsonlardan yardım alabilirsiniz. Hiç çekinmeyin çünkü oraya sizin gibi ilk kez giden bir sürü insan var. Zaten Kıbrıslıların oraya girmesi yasak. Sadece turistler girebiliyor.
Kartınıza istediğiniz kadar para yüklemesi yapabilirsiniz. Ben 200 tl yükledim ve yanlış tuşa basıp parayı çöp edince 100 tl daha yükledim. Sonra oyun tuşuna bastım ve ekranda havai fişekler patlamaya başladı. 300 tl ile girip 800 tl ile çıktım. Karnımı da doyurdum.:)
ÇİN PAZARI ALIŞVERİŞ

Burayı minibüsçü hemşerimiz önerisiyle gittik. Şu sosyal medyada gördüğümüz katlanabilir bavullar falan inanılmaz uygundu. Bavulun içini de hediyelik eşyalarla doldurup saatlerimizi burada geçirdikten sonra artık son gecemiz için son kez limana doğru yola çıktık.
GİRNE GECELERİ

Girne limanda çoğu mekan canlı müzik parası alıyor. Müzik ücreti almayan bir mekana olan Brew Coffee&Cocktails mekanına geldik. Kokteylleri çok başarılıydı. Son gecemizde halka karışıp Kıbrıs’a veda ettik. Güzel anılar bıraktın Kıbrıs!
NOTLAR:
Karmi köyü gitmeyi en sevdiğim yerler arasındaydı. Fakat araba kiralayamadığımız için maalesef gidemedik. Aslında gitmeden evvel birkaç taksiyle görüşüp fiyat almıştım (2024-haziran için 1000 tl) ama Kıbrıs halkından kime sorsak gitmemize gerek olmadığını söyleyince biraz soğumuş olduk. Tabii sıcağın da etkisi epey büyüktü.
Karmi Köyü İngilizlerin yaşadığı bir köy. Eski taş evleri, dar sokakları, rengarenk çiçekli bahçeleri, deniz manzaralı yolları görmek isterseniz eğer ziyaret edebilirsiniz.
Yine sıcaktan ötürü gidemediğimiz (biraz da üşengeçlik) diğer bir yer St Hilarion Kalesi. Bacaklarınıza güveniyorsanız Hilarion Kalesi sizi bekler. 🙂
Kıbrıs seyahatimizin görsellerine buradan ulaşabilirsiniz. Ayrıca diğer gezi yazılarıma da buradan kolayca ulaşabilirsiniz. Seyahatle kalın. 🙂
Yine harika anlatimm… kaleminize sağlık
Çok teşekkürler.